Yavru goril Zeytin’in Türkiye’de tutulma kararına eleştiri

Doğa Derneği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün (DKMP) yavru goril Zeytin’in ömür boyu Türkiye’de tutulmasına karar vermesini eleştirdi. Dernek, açıklamasında, kararın kabul edilemeyeceği belirtilerek etik ve bilimsel gerekçeler kamuoyuyla paylaşıldı.

Haber Giriş Tarihi: 24.10.2025 14:48
Haber Güncellenme Tarihi: 24.10.2025 15:12
Kaynak: Haber Merkezi

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 21 Aralık 2024'te Nijerya'dan Tayland'a transit geçiş yapacak bir kargoda, İstanbul Havalimanı'ndaki Türk Hava Yolları nakil deposunda yapılan kontrollerde Nesli Tehlike Altında Olan Yaban Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) belgesi olmayan bir yavru goril tespit edildiğini anımsattı.

CITES belgesi olmaması sebebiyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nce (DKMP) yavru gorile el konularak sağlık kontrolünden geçirildiğini belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

Yavru goril, İstanbul'da kurumumuzdan resmi izinli bir hayvanat bahçesinde koruma altına alınmıştır. Burada veteriner hekim eşliğinde özel bir bakıcı tahsis edilerek güvenli bir şekilde yaşamını devam ettirmesi sağlanmıştır. Sosyal medya mecraları ile yazılı ve görsel medyaya konu olan yavru gorile vatandaşların da katılım sağladığı bir anket düzenlenerek ‘Zeytin’ adı verilmiştir.

Zeytin'in yakalandığı ilk andan itibaren, hayvan refahı ve sağlığı gözetilerek hareket edilmiş konusunda uzman kişilerden görüş alınarak, veteriner hekimler ve özel bakıcılar eşliğinde gerekli bakımı titizlikle sağlanmıştır. Zeytin'in CITES sözleşmesine göre, ihraç eden ülkenin geri talep edebilme hakkına sahip olması sebebiyle Nijerya tarafından iade işlemi konusunda ülkemize resmi talepte bulunulmuştur. İadeye ilişkin süreçte, Nijerya'ya tekrar gönderildiğinde yasadışı ticarete konu edilmeyeceği yönünde güvence alınması, hayvanın maruz kaldığı stresin en aza indirilmesi, iki ülke arasındaki iklim koşullarının uygunluğu gibi temel faktörler dikkate alınmıştır. Tüm bu şartların uygunluğu değerlendirilerek, iade sürecine yönelik İşlemlere başlanmış ve Eylül ayı içinde iade sürecinin tamamlanması için planlamalar yapılmıştır.

Ancak iade işlemleri esnasında Zeytin'in gerçekten Nijerya'ya ait bir tür olup olmadığının netleştirilmesi amacıyla DNA testi uygulanmasına karar verilmiştir. Ankara Üniversitesi Evrimsel Genetik Laboratuvarı koordinasyonunda yürütülen ve tüm genom dizilime ile gerçekleştirilen DNA testi geçtiğimiz günlerde sonuçlanmış olup Zeytin'in Batı Ova Gorili olduğu tespit edilmiştir. Bu gelişmeyle birlikte Nijerya'nın Zeytin'in menşei ülkesi olmadığı bilimsel veriler neticesinde anlaşılmıştır.

Bu durum Zeytin'in korunması yönünde ve ilgili mevzuatlara uygun olarak en doğru şekliyle yeniden değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. CITES Taraflar Konferansında (COP-19) alınan kararlara göre el konulan hayvanlar için yerleştirme yerleri belirlenirken hayvanlar için insancıl koşullar ve yaşam süreleri boyunca uygun bakım sağlamak taahhüt edilmiştir. Ayrıca, Nijerya'nın menşei ülke olmaması sebebiyle, COP-19 kararları doğrultusunda, Zeytin'in Türkiye'de bir hayvanat bahçesine yerleştirilmesine karar verilmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Zeytin, emin ellerde yaşamını sürdürecek ve gerekli bakımı titizlikle yapılacaktır.

Türkiye olarak zengin biyolojik çeşitliliğimizi ve yapan hayatını geleceğe taşımak için büyük bir özveriyle çalışmaya devam edeceğiz."

Doğa Derneği’nden eleştiri

Doğa Derneği de, yavru goril Zeytin’in Türkiye’de ömür boyu tutulma kararını eleştirdi. Derneğin sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşımında, şunlar kaydedildi:

“Bu kararı kabul etmiyoruz. Buna dair dair etik ve bilimsel gerekçelerimiz şöyle:

CITES’in ruhuna aykırılık: DKMP, Zeytin’in Türkiye’de kalmasının CITES ve COP kararlarıyla uyumlu olduğunu iddia ediyor. Oysa CITES’in amacı, yasa dışı ticarete konu edilen bireylerin doğalarına en yakın ortamlarda rehabilite edilmesidir. Türkiye menşe ülke olmadığı için bu karar, CITES’in temel koruma ilkesine aykırıdır.

COP-19 kararlarına yanlış atıf: COP kararları, insan bakımında kalacak bireylerin uluslararası iş birliğiyle, türdeşleriyle birlikte yaşamasını öngörür. Türkiye’de goriller için akredite bir bakım ya da rehabilitasyon merkezi bulunmadığından, bu koşulların sağlanması mümkün değildir.

Hayvan etiğine aykırı uygulama: Büyük maymunlar yüksek bilişsel kapasiteye, sosyal farkındalığa ve duygusal bağ kurma yeteneğine sahip canlılardır. Bu nedenle birçok ülkede örneğin İspanya, Avusturya, Yeni Zelanda gibi ülkelerde büyük maymunların tek başına barındırılması yasaktır. Zeytin’in tek başına bir hayvanat bahçesinde tutulması, etik açıdan bir ‘yalnızlık’ cezası.

Refah ifadesi içi boş bir gerekçe: DKMP’nin ‘hayvan refahı gözetilecektir’ ifadesi, somut bir etik taahhüt değil. Gerçek refah, türdeşlerle sosyal bağ kurma, doğal davranışları sergileyebilme ve teşhirden uzak yaşama hakkını içerir. Hayvanat bahçesi bu koşulları sağlayamaz.

Etik sorumluluk yerine idari meşrulaştırma: Karar, etik bir çözüm değil, bürokratik bir ‘kalıcılık gerekçesi’ üretmektedir. Türkiye’nin etik sorumluluğu Zeytin’i tutmak değil, PASA veya JGI gibi uluslararası merkezlerle iş birliği yaparak onu türdeşleriyle buluşturmaktır.

Şeffaflık eksikliği: Zeytin’in nerede, hangi koşullarda yaşadığına dair bilgi paylaşılmaması, etik hesap verebilirliğe aykırıdır. Kamuoyunun ilgisini kazanan bir hayvanın yaşam koşulları gizlenmemeli, bağımsız gözlemciler tarafından denetlenmelidir.”

Kaynak: Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.