Mardin ve Midyat'ta görmeniz gereken yerler: 3 günlük rota

Binlerce yıllık tarihi, çok katmanlı inanç dokusu ve taşın dile geldiği mimarisiyle Mardin, ziyaretçilerine adeta bir açık hava müzesi sunuyor. Dar sokakları, avlulu evleri, kiliseleri, camileri ve manastırlarıyla zamana meydan okuyan bu şehirde üç gün boyunca neler yapılır, nerelere gidilir? İşte Mardin’i tanımak isteyenler için rehber niteliğinde 3 günlük detaylı gezi planı…

1. GÜN: TARİHİN KALBİNE YOLCULUK (ESKİ MARDİN)

Mardin’i tanımaya en doğru yerden, tarihini ve kültürünü yansıtan müzelerden başlıyoruz:

Sakıp Sabancı Kent Müzesi: Mardin'in sosyal ve kültürel dokusunu tanımak isteyenler için ideal bir başlangıç noktası.

Mardin Müzesi: Arkeolojik ve etnografik koleksiyonlarıyla Mardin’in binlerce yıllık geçmişine ışık tutuyor. MüzeKart ile giriş yapılabiliyor.

Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi: 6. yüzyıldan kalma bu Süryani kilisesi, taş işçiliği ve mistik atmosferiyle dikkat çekiyor.

Zinciriye Medresesi (Sultan İsa Medresesi): Merdivenleri aştığınızda sizi eşsiz Mardin manzarası karşılıyor. Giriş: 20 TL.

Ulu Camii: 12. yüzyıldan kalan cami, Artuklu mimarisinin önemli örneklerinden biri.

Latifiye Camii: 1371 yapımı cami, taş işçiliğiyle öne çıkıyor.

Eski PTT Binası: Sivil mimarinin güzel örneklerinden biri olarak fotoğraf severler için önemli bir durak.

Mardin Protestan Kilisesi

Mardin sokakları ve evleri: Abbaraları, taş evleri ve dar sokaklarıyla Mardin’in ruhunu yansıtan bu bölge yürüyüş için ideal.

Mardin Çarşıları ve Bakırcılar Çarşısı: Yöresel ürünler, el sanatları ve otantik hediyelik eşyalar burada sizi bekliyor.

2. GÜN: MANASTIRLAR VE ANTİK KENTLERİN GÜNÜ

Mardin’in çevresine doğru uzanıyor ve inanç turizmiyle tarihin izlerini sürmeye devam ediyoruz.

Kasımiye Medresesi: Medresenin iç avlusundaki su kanalı hayatın ve ölümü simgeliyor. Mimarisi büyüleyici.

Deyrulzafaran Manastırı: 5. yüzyıldan kalma bu yapı, Süryani Ortodoks Patrikhanesi’nin eski merkezi. Taş yapısıyla büyülüyor.

Dara Antik Kenti: Roma dönemine ait bu antik şehirde sarnıç, agora, zindan, kilise gibi yapılar hâlâ ayakta. Giriş ücretsiz ve her gün 10.00-19.00 arasında açık.

3. GÜN: MİDYAT VE ÇEVRESİNDE KÜLTÜR RÜZGARI

Midyat çevresine yöneliyor, taş işçiliği, Süryani mimarisi ve el sanatlarıyla dolu bir günü tamamlıyoruz.

Beyazsu: Doğal güzelliği ile sabah serinliğinde dinlenme ve kahvaltı için harika bir nokta.

Elbeğendi Köyü: Doğal yaşamı, taş evleri ve yöresel mimarisiyle dikkat çeken küçük bir köy.

Mor Gabriel Manastırı: 397 yılında kurulmuş, dünyanın ayakta kalan en eski Süryani manastırlarından biri.

Midyat Kent Merkezi

Midyat Konukevi: Birçok dizinin çekildiği bu taş konakta Midyat manzarasını seyredin.

Midyat Estel Han (Midyat Kent Müzesi): Midyat’a özgü taş işçiliği ve kültürel dokular burada sergileniyor.

Mor Hobil ve Mor Abrohom Manastırı: Mezarlık alanları ve restore edilmiş yapılarıyla dikkat çekiyor.

Midyat Kültür Evi: Geleneksel yaşamı ve iç mekân tasarımlarını birebir görebileceğiniz bu ev, tarihi bir dokunuş sunuyor.

Tarihi Estel ve Midyat Sokakları: Restore edilmiş sokaklarda yürüyüş yaparak geçmişe yolculuk hissini yaşayın.

Anıtlı Meryem Ana Kilisesi: Mimari olarak eşine az rastlanan bu kilise, Süryani kültürünün simgelerindendir.

Telkari Müzesi: 3000 yıllık telkari sanatının inceliklerini görebileceğiniz bu müze, atölyesiyle birlikte telkari üretimini de gözler önüne seriyor.

Mardin ve çevresi, sadece tarihi yapıları değil, taşıdığı kültürel zenginlikleriyle de ziyaretçilerini büyülüyor. Üç günlük bu planla geçmişin izlerini sürebilir, her adımda bir başka hikâyeye tanıklık edebilirsiniz. Yürüyüş ayakkabınızı giyin, kameranızı yanınıza alın ve Mezopotamya'nın büyülü taş kentine doğru yola çıkın.

Dereiçi Killit Köyü (Savur)

Beyaz Su