Zarafetin, estetiğin ve emeğin simgesi ipeğin serüveni

Asırlardır dokuma tezgâhlarında hayat bulan ipek, yalnızca bir kumaş değil, kültürle, sabırla ve ustalıkla örülen bir miras olarak yerini koruyor. Kozadan kumaşa uzanan bu zahmetli yolculuk, Anadolu’nun el emeğiyle yoğrulmuş zenginliğini gözler önüne seriyor. Geleneksel üretim anlayışını modern dokunuşlarla harmanlayan ustalar, ipek dokumacılığını geleceğe taşımak için var gücüyle çalışıyor.

Haber Giriş Tarihi: 25.06.2025 08:38
Haber Güncellenme Tarihi: 25.06.2025 08:42
Muhabir: ALİ GÜRELİ
Zarafetin, estetiğin ve emeğin simgesi ipeğin serüveni

Asırlardır zarafetin, estetiğin ve emeğin simgesi olan ipek, sadece bir tekstil ürünü değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi bir miras olarak varlığını sürdürüyor. Türkiye’de özellikle Hatay, Bursa ve Diyarbakır gibi bölgelerde yaşatılan geleneksel ipek dokumacılığı, zanaatkâr ellerde kozadan kumaşa uzanan sabır dolu bir yolculukla hayat buluyor.

İpek dokumacılığı, doğallığı ve dayanıklılığıyla yalnızca modanın değil, sanatın da vazgeçilmezlerinden biri olmaya devam ediyor. Çin'den Anadolu'ya uzanan İpek Yolu'nun taşıdığı bu değerli malzeme, hâlâ geleneksel yöntemlerle üretilebiliyor. Ancak bu süreç sanılandan çok daha zahmetli aşamalarla gerçekleşiyor.

Kozadan kumaşa emekle işlenen sanat

İpek üretimi, dut yaprağıyla beslenen ipekböceklerinin kozalarını örmesiyle başlıyor. Koza hasadı yapıldıktan sonra, bunlar sıcak suda çözülerek içlerindeki lifler çıkarılıyor. Ardından çözgü hazırlığı, iplik sarımı ve büküm, boyama ve kurutma, dokuma tezgâhlarında örme, kumaşın terbiye ve ütüleme gibi aşamalardan geçiyor. Bu süreçlerin büyük bölümü hâlâ el emeğiyle yürütülüyor. Usta ellerde şekillenen bu kumaşlar, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de kültürel mirasın korunmasına aracılık ediyor.

Uzmanlara göre ipek dokumacılığı sadece ekonomik değil, aynı zamanda somut olmayan kültürel miras kapsamında korunması gereken bir zanaat. UNESCO’nun da dikkat çektiği bu alanda, Türkiye’deki bazı atölyeler geleneksel yöntemleri yaşatmaya çalışıyor. Aynı zamanda kadın istihdamını artıran bu atölyeler, genç kuşaklara hem meslek hem de tarih bilinci kazandırıyor.

Son yıllarda artan ilgi sayesinde geleneksel ipek ürünleri, modern tasarımlarla harmanlanarak hem yerel pazarda hem de uluslararası alanda ilgi görmeye başladı. Kültürel zenginliğin simgelerinden biri olan ipek, sabır, estetik ve ustalıkla harmanlandığında sadece bir kumaş değil, geçmişten geleceğe uzanan bir köprü haline geliyor.

Geleneksel yöntemlere modern dokunuş

Hatay’da da ipekçilik 100 yılı aşkın süredir varlığını sürdürenHatayde, ipek dokumacılığının yaşayan temsilcilerinden biri olmaya devam ediyor. İşletmenin dördüncü kuşak temsilcisi Yasemin Büyükaşık, kısa süre önce hayatını kaybeden sektörün önde gelen ustalarından babası Refik Büyükaşık’ın izinden yürüyerek bu köklü sanatı yaşatıyor.

İpek üretiminin 36 ayrı aşamadan oluştuğunu ve tüm süreçlere hâkim olduğunu belirten genç girişimci Büyükaşık, ailesinin bu alandaki öncülüğünü sürdürmeye kararlı olduğunu belirtti.

Yasamin Büyükaşık, “Büyükaşık ailesi, bölgemizin ipekçilik sektöründe önemli bir markadır. Merhum babam Refik Büyükaşık, çocuk yaşta başladığı bu mesleği usta olduktan sonra geliştirerek 1986’da Refik İpekçilik’i kurmuştu. Türkiye’nin çeşitli illerinde düzenlediği kurs ve seminerlerle ipekçiliği tanıtan babam ‘yaşayan insan hazinesi’ unvanına layık görülen ender isimler arasında yer aldı. Böyle bir ustanın kızı olmak benim için büyük bir onur. Babamın bu yolda adadığı ömür, bana yol gösteriyor. Bu bayrağı en iyi şekilde taşımak için çalışıyorum” dedi.

Depremde hem atölye hem de satış merkezlerinin enkaz altında kaldığını anlatan Büyükaşık, şimdi ise Kültür Sanat Çarşısı projesi kapsamında tahsis edilen yeni atölyede çalışmayı sürdürdüklerini ifade etti.

Geleneksel üretim yöntemlerini modern tasarım anlayışıyla buluşturduklarını dile getiren Yasemin Büyükaşık, “Doğal, el emeği kumaşları bölgenin kültürel kimliğini yansıtan estetik dokunuşlarla sunuyoruz. Hem yerel hem de ulusal düzeyde ilgi gören Refik İpekçilik, Hatay’ın kültürel belleğinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor” diye konuştu.

Kaynak: ALİ GÜRELİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.