Son yıllarda skolyoz vakalarında dikkati çeken bir artış yaşanıyor. Ergenlik döneminde başlayan ve omurganın yanlara doğru eğriliği ile karakterize edilen bu rahatsızlığın özellikle gençler arasındaki yayılma hızının artmasında, aşırı teknolojik ürün kullanımının etkili olduğuna işaret ediliyor.
Haber Giriş Tarihi: 28.06.2024 09:02
Haber Güncellenme Tarihi: 28.06.2024 09:02
Kaynak:
ALİ GÜRELİ
Son yıllarda skolyoz vakalarında dikkati çeken bir artış yaşanıyor. Ergenlik döneminde başlayan ve omurganın yanlara doğru eğriliği ile karakterize edilen bu rahatsızlığın özellikle gençler arasındaki yayılma hızının artmasında, aşırı teknolojik ürün kullanımının etkili olduğuna işaret ediliyor.
Tıbbi literatürde "gençlik çağı skolyozu" olarak da bilinen omurga eğriliği rahatsızlığı, omurganın normal eğrisinden sapmasıyla belirginleşiyor. Ergenlik döneminde hızla büyüyen ve gelişen çocuklarda, omurganın düzgün şekilde gelişmemesi sonucu ortaya çıkan skolyoz, ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Uzmanlara göre, modern yaşam tarzı ve teknolojinin aşırı kullanımı, gençlerde hareketsiz yaşam alışkanlıklarına ve kötü duruşa yol açarak skolyoz riskini artırıyor. Bilgisayar başında uzun süre geçiren gençlerde sıklıkla gözlemlenen kötü duruş, omurganın sağlıklı şekilde gelişimini engelleyebiliyor.
Skolyozun erken teşhisi ve tedavisi önem taşıyor. Uzmanlar, düzenli olarak yapılan kontrollerin ve doğru duruş alışkanlıklarının skolyozun ilerlemesini önleyebileceğini vurguluyor. Ayrıca, duruş düzeltici ekipmanların kullanımının da tedavi sürecinde etkili olabileceğini belirten uzmanlar, ebeveynlere, çocukların duruş şekline dikkat etmelerini ve düzenli olarak doktora kontrol ettirmelerini öneriyor.
Erken yaşta tespit edilen skolyoz vakalarının daha başarılı tedavi edilebildiğini ifade eden uzmanlar, rahatsızlığın önlenmesinde bilinçli bir yaşam tarzının önemli olduğunun altını çiziyor.
Skolyozu tetikleyen diğer unsurlar
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. İsmail Oytun da, bazı hormonal değişiklikler, vitamin ve mineral eksiklikleri, anne karnında geçirilen enfeksiyonlar, annenin kronik hastalıkları, alkol ve bazı ilaçların kullanımı, kas ve sinir sistemi hastalıkları, genetik faktörler, büyüme hızı ve omurga kaslarının dengesizliği gibi faktörlerin, skolyoz gelişiminde rol bazı unsurlar olduğunu söyledi.
Skolyoz tedavisinin, eğrilik derecesine, yaşa, büyüme potansiyeline ve belirtilere bağlı olarak değiştiğini ifade eden Uzm. Dr. Oytun, "Hafif skolyoz vakalarında tedavi gerekmeyebiliyor, sadece düzenli takip yeterli olabiliyor. Daha ciddi vakalarda ise korse kullanımı, fizik tedavi egzersizleri veya cerrahi müdahale gibi tedavi seçenekleri değerlendiriliyor." dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Skolyoz vakaları artıyor, uzmanlar uyarıyor
Son yıllarda skolyoz vakalarında dikkati çeken bir artış yaşanıyor. Ergenlik döneminde başlayan ve omurganın yanlara doğru eğriliği ile karakterize edilen bu rahatsızlığın özellikle gençler arasındaki yayılma hızının artmasında, aşırı teknolojik ürün kullanımının etkili olduğuna işaret ediliyor.
Son yıllarda skolyoz vakalarında dikkati çeken bir artış yaşanıyor. Ergenlik döneminde başlayan ve omurganın yanlara doğru eğriliği ile karakterize edilen bu rahatsızlığın özellikle gençler arasındaki yayılma hızının artmasında, aşırı teknolojik ürün kullanımının etkili olduğuna işaret ediliyor.
Tıbbi literatürde "gençlik çağı skolyozu" olarak da bilinen omurga eğriliği rahatsızlığı, omurganın normal eğrisinden sapmasıyla belirginleşiyor. Ergenlik döneminde hızla büyüyen ve gelişen çocuklarda, omurganın düzgün şekilde gelişmemesi sonucu ortaya çıkan skolyoz, ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Uzmanlara göre, modern yaşam tarzı ve teknolojinin aşırı kullanımı, gençlerde hareketsiz yaşam alışkanlıklarına ve kötü duruşa yol açarak skolyoz riskini artırıyor. Bilgisayar başında uzun süre geçiren gençlerde sıklıkla gözlemlenen kötü duruş, omurganın sağlıklı şekilde gelişimini engelleyebiliyor.
Skolyozun erken teşhisi ve tedavisi önem taşıyor. Uzmanlar, düzenli olarak yapılan kontrollerin ve doğru duruş alışkanlıklarının skolyozun ilerlemesini önleyebileceğini vurguluyor. Ayrıca, duruş düzeltici ekipmanların kullanımının da tedavi sürecinde etkili olabileceğini belirten uzmanlar, ebeveynlere, çocukların duruş şekline dikkat etmelerini ve düzenli olarak doktora kontrol ettirmelerini öneriyor.
Erken yaşta tespit edilen skolyoz vakalarının daha başarılı tedavi edilebildiğini ifade eden uzmanlar, rahatsızlığın önlenmesinde bilinçli bir yaşam tarzının önemli olduğunun altını çiziyor.
Skolyozu tetikleyen diğer unsurlar
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. İsmail Oytun da, bazı hormonal değişiklikler, vitamin ve mineral eksiklikleri, anne karnında geçirilen enfeksiyonlar, annenin kronik hastalıkları, alkol ve bazı ilaçların kullanımı, kas ve sinir sistemi hastalıkları, genetik faktörler, büyüme hızı ve omurga kaslarının dengesizliği gibi faktörlerin, skolyoz gelişiminde rol bazı unsurlar olduğunu söyledi.
Skolyoz tedavisinin, eğrilik derecesine, yaşa, büyüme potansiyeline ve belirtilere bağlı olarak değiştiğini ifade eden Uzm. Dr. Oytun, "Hafif skolyoz vakalarında tedavi gerekmeyebiliyor, sadece düzenli takip yeterli olabiliyor. Daha ciddi vakalarda ise korse kullanımı, fizik tedavi egzersizleri veya cerrahi müdahale gibi tedavi seçenekleri değerlendiriliyor." dedi.
Kaynak: ALİ GÜRELİ