Adalet Bakanı Tunç: İmamoğlu’nun soruşturması titizlikle yürütülüyor
Adalet Bakanı Tunç: İmamoğlu’nun soruşturması titizlikle yürütülüyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada, soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü belirterek, yargının bağımsızlığına vurgu yaptı. Bakan Tunç, soruşturma sürecinin gizliliğine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Haber Giriş Tarihi: 19.03.2025 15:48
Haber Güncellenme Tarihi: 19.03.2025 15:51
Kaynak:
İHA
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı iki farklı soruşturmaya ilişkin Bakanlık önünde açıklamalarda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında aralarında İBB Başkanının da bulunduğu 106 şüpheli hakkında bu sabah itibarıyla gözaltı kararı verildiğini hatırlatan Bakan Tunç, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki soruşturma bulunmaktadır. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. Bu soruşturmada şüphelilerin terör örgütüne iştirak halinde yardım etme suçunu işledikleri iddiası bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
İki farklı soruşturma başlatıldı
Diğer soruşturmaya yönelik de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, "Başlatılan diğer soruşturma ise Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülmektedir. Bu soruşturma kapsamında da aralarında yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu 100 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Bu soruşturmada şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarını işledikleri iddiası bulunmaktadır. Her iki soruşturma kapsamında toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Yargının bağımsızlığına vurgu
Soruşturma dosyaları içerisinde MASAK raporları, vergi uzmanı incelemeleri, tanık beyanları ve diğer delillerin mevcut olduğu dile getiren Bakan Tunç, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir. Şu hususun altını özellikle çizmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Anayasa'mızın 9. maddesi açıktır. Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hukukun üstünlüğü esastır. Kanunlar karşısında herkes eşittir; hiç kimseye ve zümreye ayrıcalık tanınamaz. Anayasa’mızın 138. maddesine göre mahkemeler bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" açıklamasında bulundu.
Bakan Tunç konuşmasına şöyle devam etti:
"Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesi gereğince soruşturma evresi gizlidir. Bu gizlilik, hem adaletin sağlıklı işlemesi hem de hak ihlallerinin önlenmesi, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı bakımından son derece önemlidir. Başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak dosya içeriğine, iddia ve delillere vakıf olmadan değerlendirmelerde bulunmak doğru değildir. Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır."
"Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur"
Suçun işlendiğine yönelik bir delilin olması durumunda soruşturmanın yetkili yargı makamlarınca yapılacağını aktaran Bakan Tunç, "Diğer yandan sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez. Herkes bilmelidir ki hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil, yargı makamlarıdır. Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur" açıklamasında bulundu.
"Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır"
Yargının başlattığı soruşturma ve davaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirmenin hadsizlik olduğunu dile getiren Bakan Tunç, "Yasaması, yürütmesi, yargısıyla ülkemizde kuvvetler ayrılığı esastır. Yargı kimseden emir ve talimat almaz. Yargıya saldırmak, yargı mensuplarını tehdit etmek, onlara hakaret etmek, demokratik hukuk devletinde asla kabul edilemez. Adaletin tecellisi için yürüyen soruşturmaları etkilemeye yönelik tavır ve davranışlarda bulunmak yerine sağduyu ile hareket etmek gerekmektedir. Tarafsız ve bağımsız yargının vereceği karar, herkes için bağlayıcıdır ve saygıyla karşılanmalıdır. Soruşturma aşamasında iddialar, savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında maddi gerçeği tüm açıklığı ve şeffaflığıyla kamuoyu görecektir. O nedenle bugünden soruşturma içeriğiyle ilgili hiçbir bilgisi olmadan lehte ya da aleyhte peşin hükme varmak doğru değildir. Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır" şeklinde konuştu.
"Savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır"
Türk yargısına güvenilmesi gerekliliğine vurgu yapan Bakan Tunç, "Kendi içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açıktır. Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için süreci sükûnetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yargının gerçekleştirmekte olduğu işlemler kendi içinde denetime tabidir. Kimlerin hangi iddialara muhatap olduğu, savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır. Hep birlikte soruşturmanın sonucunu sükûnetle beklememiz gerekir" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Adalet Bakanı Tunç: İmamoğlu’nun soruşturması titizlikle yürütülüyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada, soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü belirterek, yargının bağımsızlığına vurgu yaptı. Bakan Tunç, soruşturma sürecinin gizliliğine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı iki farklı soruşturmaya ilişkin Bakanlık önünde açıklamalarda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında aralarında İBB Başkanının da bulunduğu 106 şüpheli hakkında bu sabah itibarıyla gözaltı kararı verildiğini hatırlatan Bakan Tunç, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki soruşturma bulunmaktadır. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. Bu soruşturmada şüphelilerin terör örgütüne iştirak halinde yardım etme suçunu işledikleri iddiası bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
İki farklı soruşturma başlatıldı
Diğer soruşturmaya yönelik de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, "Başlatılan diğer soruşturma ise Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülmektedir. Bu soruşturma kapsamında da aralarında yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu 100 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Bu soruşturmada şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarını işledikleri iddiası bulunmaktadır. Her iki soruşturma kapsamında toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Yargının bağımsızlığına vurgu
Soruşturma dosyaları içerisinde MASAK raporları, vergi uzmanı incelemeleri, tanık beyanları ve diğer delillerin mevcut olduğu dile getiren Bakan Tunç, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir. Şu hususun altını özellikle çizmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Anayasa'mızın 9. maddesi açıktır. Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hukukun üstünlüğü esastır. Kanunlar karşısında herkes eşittir; hiç kimseye ve zümreye ayrıcalık tanınamaz. Anayasa’mızın 138. maddesine göre mahkemeler bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" açıklamasında bulundu.
Bakan Tunç konuşmasına şöyle devam etti:
"Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesi gereğince soruşturma evresi gizlidir. Bu gizlilik, hem adaletin sağlıklı işlemesi hem de hak ihlallerinin önlenmesi, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı bakımından son derece önemlidir. Başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak dosya içeriğine, iddia ve delillere vakıf olmadan değerlendirmelerde bulunmak doğru değildir. Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır."
"Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur"
Suçun işlendiğine yönelik bir delilin olması durumunda soruşturmanın yetkili yargı makamlarınca yapılacağını aktaran Bakan Tunç, "Diğer yandan sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez. Herkes bilmelidir ki hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil, yargı makamlarıdır. Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur" açıklamasında bulundu.
"Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır"
Yargının başlattığı soruşturma ve davaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirmenin hadsizlik olduğunu dile getiren Bakan Tunç, "Yasaması, yürütmesi, yargısıyla ülkemizde kuvvetler ayrılığı esastır. Yargı kimseden emir ve talimat almaz. Yargıya saldırmak, yargı mensuplarını tehdit etmek, onlara hakaret etmek, demokratik hukuk devletinde asla kabul edilemez. Adaletin tecellisi için yürüyen soruşturmaları etkilemeye yönelik tavır ve davranışlarda bulunmak yerine sağduyu ile hareket etmek gerekmektedir. Tarafsız ve bağımsız yargının vereceği karar, herkes için bağlayıcıdır ve saygıyla karşılanmalıdır. Soruşturma aşamasında iddialar, savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında maddi gerçeği tüm açıklığı ve şeffaflığıyla kamuoyu görecektir. O nedenle bugünden soruşturma içeriğiyle ilgili hiçbir bilgisi olmadan lehte ya da aleyhte peşin hükme varmak doğru değildir. Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır" şeklinde konuştu.
"Savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır"
Türk yargısına güvenilmesi gerekliliğine vurgu yapan Bakan Tunç, "Kendi içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açıktır. Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için süreci sükûnetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yargının gerçekleştirmekte olduğu işlemler kendi içinde denetime tabidir. Kimlerin hangi iddialara muhatap olduğu, savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır. Hep birlikte soruşturmanın sonucunu sükûnetle beklememiz gerekir" dedi.
Kaynak: İHA
Prof. Dr. Naci Görür’den İstanbul açıklarında art arda yaşanan depremler hakkında dikkat çeken açıklama
Adana’da kırmızı ışıkta pusu: Trafikte silahlı saldırıya uğrayan sürücü ağır yaralandı
Silivri açıklarında 3,9 büyüklüğünde deprem: İstanbul’da da hissedildi
Irak'ın kuzeyinde Piyade Uzman Onbaşı Berat Mecit Day şehit oldu
İstanbul'da şiddetli deprem! 6.2 Büyüklüğünde sarsıntı meydana geldi
SON HABERLER
Trump, Zelenskiy'nin Kırım açıklamalarını eleştirerek barışa çağrı yaptı
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin Kırım hakkındaki açıklamalarını eleştirerek, bu tür kışkırtıcı ifadelerin savaşın sonlandırılmasını zorlaştıracağını belirtti. Trump, Zelenskiy’nin Kırım’ı "yasal olarak tanımayacakları" yönündeki açıklamalarının barış müzakerelerine zarar verdiğini, Ukrayna'nın ya barış yolunu seçeceğini ya da tüm ülkeyi kaybetmeden önce savaşmaya devam edeceğini söyledi.
Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan deprem sonrası açıklama: Panik atak geçiren 236 kişi tedavi ediliyor
İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası İstanbul’daki AFAD binasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, depremden doğrudan yaralanan kimse olmadığını belirtti, ancak ikincil olarak panik atak geçiren 236 vatandaşın tedavi altında olduğunu söyledi.
6.2'lik İstanbul depreminin sesi bilim insanları tarafından kaydedildi
İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede panik yaşandı. Uzmanlar, depremin sismik verilerini analiz ederek titreşim frekanslarını işitilebilir hale getirdi. "Depremin sesi olmaz ama bu, enerjinin farklı bir yansımasıdır" dedi.