Çevrecilerden İklim Kanunu’na karşı ‘yetersiz, şeffaflık şart’ uyarısı
Çevrecilerden İklim Kanunu’na karşı ‘yetersiz, şeffaflık şart’ uyarısı
Çevreci sivil toplum kuruluşları, TBMM’ye sunulan İklim Kanunu teklifini yetersiz buluyor. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve sivil toplumun sürece dâhil edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik net hedeflerin ve fosil yakıtlardan çıkış planının eksik olduğu belirtilirken, Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Bu yasa, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olabilir ya da sadece kâğıt üzerinde kalan etkisiz bir dokümana dönüşür” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 27.02.2025 12:31
Haber Güncellenme Tarihi: 27.02.2025 12:38
Muhabir:
ALİ GÜRELİ
İklim alanında çalışan 15 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu İklim Ağı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan İklim Kanunu teklifine yönelik eleştirilerini paylaştı. STK’lar, teklifin eksik olduğunu belirterek daha kapsamlı ve etkili bir düzenleme yapılmasını talep etti. STK’lar, kanunun, doğayı, insanları ve iklimi koruması için “Şeffaf ve hesap verebilir bir yasa oluşturulmalı, sera gazı emisyonları hemen azaltılmalı, fosil yakıtların kullanımı sona ermeli, biyolojik çeşitlilik korunmalı, adil geçiş mekanizması oluşturulmalı” gibi taleplerde bulundu.
Kanun teklifindeki eksiklikler ise şu şekilde sıralandı: “Kanun hazırlanırken STK’ların ve bilim insanlarının görüşlerine başvurulmadı. Ayrıca, yasa mekanizmalarında sivil toplum kuruluşlarına yer verilmedi. Teklif, sera gazı salınımını kesin ve hızlı bir şekilde azaltmayı taahhüt etmiyor. Türkiye’nin bu konuda izleyeceği yol belirsiz. Kanunda kömür, petrol ve doğal gazın kullanımını sonlandırmaya yönelik bir hedef bulunmuyor. Bunun yerine, gelecekte uygulanması belirsiz karbon yakalama teknolojilerine ağırlık veriliyor. Kanun, ETS’yi düzenlemeye odaklanıyor ancak bu sistemin karbon salınımını gerçekten azaltıp azaltmayacağı belirsiz. Düşük karbon fiyatlarıyla etkisiz bir piyasa oluşabilir. Kanun, fosil yakıtlardan çıkış sürecinde çalışanların ve geçim kaynakları etkilenen hanelerin desteklenmesi için konsept olarak adil geçişten bahsediyor ancak bu konuda somut bir mekanizma sunmuyor. Yasada, ETS’den elde edilecek gelirlerin iklim felaketlerinden etkilenen bireyler ve topluluklar için kullanılması yerine özel sektörün dönüşümüne ayrılması öngörülüyor.”
Çevreci kuruluşlar, kanunun gözden geçirilmesi ve sivil toplumun sürece dahil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, daha adil ve etkili bir düzenleme çağrısında bulundu.
“Fosil yakıtları yerin altında bırakacak kesin bir plan oluşturulmalı”
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç da İklim Kanunu teklifinin, konuyla ilgili uzmanlar ve sivil toplumun katılımı olmadan hazırlandığını bildirdi. Kılıç, tasarıdaki ana problemleri, “Denetim ve sera gazı azaltım hedefi olmaması, kömür, gaz, petrol kullanımının devam etmesi, gelirlerin toplum yerine şirketlere gitmesi” şeklinde sıraladı.
Şeffaf ve güçlü bir iklim yasası için fosil yakıtları yerin altında bırakacak kesin bir plan oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Kılıç “Sera gazı emisyonlarını bugünden itibaren keskin bir şekilde azaltacak önlemler alınmalı. Biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler korunmalı. Sivil toplum sürece dahil edilmeli ve denetim mekanizmaları güçlendirilmeli. Bu yasa, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olabilir ya da sadece kâğıt üzerinde kalan etkisiz bir dokümana dönüşür. Gerçek bir dönüşüm için daha güçlü, daha adil ve daha şeffaf bir yasa gerekiyor” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çevrecilerden İklim Kanunu’na karşı ‘yetersiz, şeffaflık şart’ uyarısı
Çevreci sivil toplum kuruluşları, TBMM’ye sunulan İklim Kanunu teklifini yetersiz buluyor. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve sivil toplumun sürece dâhil edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik net hedeflerin ve fosil yakıtlardan çıkış planının eksik olduğu belirtilirken, Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Bu yasa, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olabilir ya da sadece kâğıt üzerinde kalan etkisiz bir dokümana dönüşür” dedi.
İklim alanında çalışan 15 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu İklim Ağı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan İklim Kanunu teklifine yönelik eleştirilerini paylaştı. STK’lar, teklifin eksik olduğunu belirterek daha kapsamlı ve etkili bir düzenleme yapılmasını talep etti. STK’lar, kanunun, doğayı, insanları ve iklimi koruması için “Şeffaf ve hesap verebilir bir yasa oluşturulmalı, sera gazı emisyonları hemen azaltılmalı, fosil yakıtların kullanımı sona ermeli, biyolojik çeşitlilik korunmalı, adil geçiş mekanizması oluşturulmalı” gibi taleplerde bulundu.
Kanun teklifindeki eksiklikler ise şu şekilde sıralandı: “Kanun hazırlanırken STK’ların ve bilim insanlarının görüşlerine başvurulmadı. Ayrıca, yasa mekanizmalarında sivil toplum kuruluşlarına yer verilmedi. Teklif, sera gazı salınımını kesin ve hızlı bir şekilde azaltmayı taahhüt etmiyor. Türkiye’nin bu konuda izleyeceği yol belirsiz. Kanunda kömür, petrol ve doğal gazın kullanımını sonlandırmaya yönelik bir hedef bulunmuyor. Bunun yerine, gelecekte uygulanması belirsiz karbon yakalama teknolojilerine ağırlık veriliyor. Kanun, ETS’yi düzenlemeye odaklanıyor ancak bu sistemin karbon salınımını gerçekten azaltıp azaltmayacağı belirsiz. Düşük karbon fiyatlarıyla etkisiz bir piyasa oluşabilir. Kanun, fosil yakıtlardan çıkış sürecinde çalışanların ve geçim kaynakları etkilenen hanelerin desteklenmesi için konsept olarak adil geçişten bahsediyor ancak bu konuda somut bir mekanizma sunmuyor. Yasada, ETS’den elde edilecek gelirlerin iklim felaketlerinden etkilenen bireyler ve topluluklar için kullanılması yerine özel sektörün dönüşümüne ayrılması öngörülüyor.”
Çevreci kuruluşlar, kanunun gözden geçirilmesi ve sivil toplumun sürece dahil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, daha adil ve etkili bir düzenleme çağrısında bulundu.
“Fosil yakıtları yerin altında bırakacak kesin bir plan oluşturulmalı”
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç da İklim Kanunu teklifinin, konuyla ilgili uzmanlar ve sivil toplumun katılımı olmadan hazırlandığını bildirdi. Kılıç, tasarıdaki ana problemleri, “Denetim ve sera gazı azaltım hedefi olmaması, kömür, gaz, petrol kullanımının devam etmesi, gelirlerin toplum yerine şirketlere gitmesi” şeklinde sıraladı.
Şeffaf ve güçlü bir iklim yasası için fosil yakıtları yerin altında bırakacak kesin bir plan oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Kılıç “Sera gazı emisyonlarını bugünden itibaren keskin bir şekilde azaltacak önlemler alınmalı. Biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler korunmalı. Sivil toplum sürece dahil edilmeli ve denetim mekanizmaları güçlendirilmeli. Bu yasa, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olabilir ya da sadece kâğıt üzerinde kalan etkisiz bir dokümana dönüşür. Gerçek bir dönüşüm için daha güçlü, daha adil ve daha şeffaf bir yasa gerekiyor” dedi.
Kaynak: ALİ GÜRELİ