TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yemek

İLKHABER-Gazetesi - Yemek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yemek haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gelinim Mutfakta'da Karadeniz Rüzgarı: Karadeniz Usulü Kiş Tarifi Haber

Gelinim Mutfakta'da Karadeniz Rüzgarı: Karadeniz Usulü Kiş Tarifi

Gündüz kuşağının sevilen programı Gelinim Mutfakta'da bugün Karadeniz usulü kiş yapıldı. Peki, Karadeniz usulü kiş nasıl yapılır? İşte, en güzel Gelinim Mutfakta Karadeniz usulü kiş tarifi... 30 Ocak Salı günü yayına giren "Gelinim Mutfakta" yeni bölümüyle heyecan dolu anlara imza atarken birbirinden lezzetli yemek tarifleriyle de gündeme geliyor. Bu haftanın yıldız parçası olan "Karadeniz usulü kiş" ise hızlı bir şekilde aratılmaya başlandı. Diğer adıyla da sıkça bilinen Balkan mantısı görünüşü ve lezzetiyle de merak edildi. İşte Gelinim Mutfakta yarışmasında günün hayran bırakan lezzeti "Karadeniz usulü kiş" nasıl yapılır sizler için derledik. GELİNİM MUTFAKTA KARADENİZ USULÜ KİŞ TARİFİ MALZEMELER Hamur için: 2,5 su bardağı un 125 gr tereyağı 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı şeker Yarım su bardağı soğuk su İç harç için: 2 yemek kaşığı tereyağı 1 büyük soğan, ince doğranmış Yarım su bardağı mısır unu 200 gr beyaz peynir veya lor peyniri 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri 2 adet yumurta Yarım su bardağı süt Tuz, karabiber, pul biber İsteğe bağlı olarak ıspanak, pazı veya karalahana GELİNİM MUTFAKTA KARADENİZ USULÜ KİŞ YAPILIŞI Un, tuz ve şekeri bir kasede karıştırın. Tereyağını da ekleyip parmak uçlarınızla kum kıvamına getirin. Soğuk suyu azar azar ekleyerek yumuşak bir hamur yoğurun. Hamuru streç filme sarıp yaklaşık 30 dakika buzdolabında dinlendirin. Hamur dinlenirken iç harcı yapıyoruz. Bir tavada tereyağını eritin ve ince doğranmış soğanları pembeleşinceye kadar kavurun. Ardından mısır ununu ekleyin ve birkaç dakika daha kavurun. Karışımı ocaktan alıp soğuması için kenara bırakın. Ayrı bir kapta beyaz peynir, kaşar peyniri, yumurtalar, süt ve baharatları karıştırın. Soğuyan soğanlı karışımı peynirli karışıma ekleyin ve iyice karıştırın. Fırını 180 dereceye ısıtın. Dinlenmiş hamuru merdane ile açın ve yağlanmış tart kalıbına yerleştirin. Fazla hamurları kenarlardan kesin. İç harcı hamurun üzerine dökün ve yayın. İsteğe bağlı olarak üzerine ekstra peynir serpebilirsiniz. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 30-40 dakika, üzeri kızarana kadar pişirin. Pişirme süresi fırından fırına değişebilir, bu yüzden kişinizi pişirirken ara sıra kontrol etmek iyi olacaktır. Piştikten sonra servis edebilirsiniz... KİŞ NELERLE YAPILIR ? ISPANAKLI KİŞ OLUR MU? KİŞ YAPARKEN UYULMASI GEREKEN PÜF NOKTALAR... Hamurun Kıvamı: Hamurunuzu yoğururken su eklemeyi azar azar yapın. Hamurunuzun kıvamını kontrol ederek, yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur elde edin. Dinlendirme Süresi: Hamurunuzu dinlendirme süresine dikkat edin. Hamurun dinlenmesi, elastikiyetini artırır ve daha iyi bir dokuya sahip olmasını sağlar. İç Harcın Dengesi: Peynir ve baharatları içeren harcınızın lezzetini kontrol edin. Tuz, karabiber ve diğer baharatları damak zevkinize göre ayarlayarak dengeyi sağlayın. Tart Kalıbı Hazırlığı: Tart kalıbınızı yağlayarak hamurun yapışmasını önleyin. Hamuru yerleştirirken düzgün bir taban oluşturun. Fırın Sıcaklığı: Fırını önceden ısıtın ve belirtilen sıcaklıkta pişirme yapın. Doğru sıcaklık, kişinizin hem içi hem de dışı için uygun bir pişirme sağlar. Üzerine Ekstra Peynir: İsteğe bağlı olarak üzerine ekstra peynir serperek lezzeti zenginleştirebilirsiniz. Kaşar peyniri veya lor peyniri gibi farklı peynir çeşitlerini deneyebilirsiniz. İsteğe Bağlı Malzemeler: Ispanak, pazı veya karalahana gibi isteğe bağlı malzemelerle kişinize farklı lezzetler katabilirsiniz. Pişirme Süresi Kontrolü: Fırında pişirme süresini dikkatlice kontrol edin. Kişinizin üzeri güzelce kızardığında ve iç harcı iyice piştikten sonra çıkarın. Servis ve Sunum: Kişinizi dilimleyip, sıcak ya da ılık olarak servis edin. İsteğe bağlı olarak yanında yoğurt veya salata ile sunarak lezzeti tamamlayabilirsiniz. Afiyetle Tüketin: Hazırladığınız Karadeniz usulü kişi, taze ve sıcak bir şekilde servis edildiğinde en lezzetli haline ulaşacaktır. Afiyet olsun!

Bir zamanlar kimse yüzüne bakmıyordu: Şırdan 3 liradan 100 liraya kadar yükseldi Haber

Bir zamanlar kimse yüzüne bakmıyordu: Şırdan 3 liradan 100 liraya kadar yükseldi

Adana’da bundan 5 yıl önce günde 3 bin 500 şırdan çöpe dökülürken, son yıllarda Türkiye genelinde satılmaya başlanınca, tanesi 3 liradan 100 liraya kadar yükseldi. Adana’nın yöresel yemeklerinden şırdanı bundan 5 yıl önce kimse bilmezken ve günde ortalama 3 bin 500’ü çöpe dökülürken, bugün şırdanın ünü Adana dışına çıktı. Bu nedenle şırdanı bulabilmek neredeyse imkansız hale geldi. Bunda hem şırdanın tüm Türkiye’ye yayılması, hem de her hayvanda bir tane şırdan olması en büyük etken. Fiyatı 5 yıl önce tane olarak 3 liradan satılan şırdan şimdilerde 100 liraya kadar çıktı. Altın gibi değerlenen şırdan artık zengin yemeği oldu. “Şırdanı Avrupa’dan isteyen var” Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, şırdan fiyatlarının çok yükseldiğine dikkat çekerek, "Hem fazla kesimimiz yok hem de iklim nedeniyle Adana’ya hayvan gelmiyor. Olan şırdanlar diğer illere gittiği için biraz kıtlık çekiyoruz. Biz de şaşkınız böyle olmaması lazımdı. Geçtiğimiz yıllarda biz şırdanı döküyorduk ama şu an zengin yemeği oldu. Fiyattaki bu yükselişle alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Önceden ortalama günlük 3 bin 500 çöpe gidiyordu. Türkiye geneline yayıldı, hatta Avrupa’dan isteyenler var" dedi. “Şırdan altın oldu” Şırdancı Rıfatcan Bilgin ise şırdanın fiyatının her yıl olduğu gibi bu yıl da yükselmeye devam ettiğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Şırdanda her yıl olduğu gibi yükselme oluyor. Ancak bu sene fiyatlarda aşırı bir yükseliş var. Diğer illerde de satışı çoğaldığı için yükseliş aşırı oldu. Geçen yıl bu aylarda 40-45 bandında olan şırdan şu an 85 lira ancak 100 liraya satanlar da var. Çorba ve paçayı sabit tutmaya çalışıyoruz, elimizden geldiği kadar zam yapmıyoruz. Ancak şırdan fiyatı bizim elimizde olan bir şey değil. Her hayvandan bir tane çıkıyor adı üstünde sakatat ama bugün çok değerli. Resmen restoran hizmeti vermeye başladık şırdancılar olarak. Şırdan bulmakta çok sıkıntılar yaşıyoruz. Fiyatların yükselme nedeni ürünün az olmasından kaynaklanıyor. Eğer çok ucuz bir ürün olsaydı Adana’da akşam saatlerinde bitmiş olacaktı ve parası olan da erişemeyecekti. Şırdan resmen altın oldu.” Şırdan yiyen Sevhan Öksüz ise, “Fiyatlar aşırı yükseldiği için birkaç yıldır şırdan yiyemiyorduk. Uzun zaman sonra bugün ilk defa geldik. Uzun zaman sonra yiyoruz, fiyatların yükselmesi hoş değil” dedi. Ünal Öksüz ise, “El yakıyor, cep yakıyor zaten piyasanın durumu belli yapacak bir şey yok. Müşteri sayısının artması için fiyatların biraz daha makul olması gerekiyor” diye konuştu. Şırdan nedir? Şırdan hayvanın neresi? Adana’ya özgü bir yemek olan şırdan aslında bir sakatat dolması. Şırdan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda sadece bir tane bulunuyor. Şırdan geviş getirenler grubundaki hayvanların midelerinin 4. kısmı diyebiliriz. Bu bölüm midenin bağırsaklardan önceki son bölümüdür.

Mersin Üniversitesi yemeğini artık kendi üretiyor Haber

Mersin Üniversitesi yemeğini artık kendi üretiyor

MEÜ'den yapılan açıklamaya göre, Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar’ın öğrenci ve personelin daha kaliteli bir yemek hizmeti almasına yönelik talimatı ve Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığının çalışmaları sonucunda yemekler artık üniversite bünyesinde üretiliyor. Uygulama, MEÜ'nün merkez, Yenişehir ve Tece kampüslerinde yer alan yemekhanelerinde yeni dönem itibarıyla başlarken, personel ve öğrenciler yemekhanelere yoğun ilgi gösterdi. Hayata geçirilen proje ile ilgili bilgi veren MEÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Murat Solmaz, “Personel ve öğrencilerimize daha hijyenik, lezzetli ve kaliteli yemek hizmeti sunmak için yoğun bir şekilde çalışmalar gerçekleştirdik ve 2 Ocak tarihi itibariyle de yemekhanelerimizde yeni dönem başladı. Aşçı ve aşçı yardımcılarımızdan olan 20 kişilik ekibimiz, günde 4 çeşit yemeği yaklaşık 5 bin kişiye özenle hazırlıyorlar.  Aşçılarımızın hazırladığı yemekleri 85 kişilik bir ekip ile personel ve öğrencilerimize sunuyoruz. Bundan sonra da en iyi yemeği, en uygun ve kaliteli olacak şekilde Mersin Üniversitesi ailemize sunmaya devam edeceğiz. Tüm akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimizi yemekhanelerimize bekliyoruz” dedi. Yemekhanelerde başlayan yeni dönemden çok memnun olduklarını belirten personel ve öğrenciler ise üretilen yemeklerin daha kaliteli ve lezzetli olduğunu ifade ederek, hayata geçirilen proje için başta Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar olmak üzere emeği geçen tüm personele teşekkür ettiler.

Kopardığı saçını yemeğin içine attı, para iadesi istedi Haber

Kopardığı saçını yemeğin içine attı, para iadesi istedi

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde geçtiğimiz günlerde lokantada akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. İçeri bir kadınla girip döner, patates kızartması ve içeceklerini söyleyen adam, önce karnını doyurdu. Daha sonra şahıs, kopardığı saç tellerini tepsiye koydu. O anda neye uğradığını şaşıran kadın, duruma tepki gösterdi. Ayağa kalkarak kasaya yönelen adam, yemekten saç teli çıktığını söyleyerek parasının iadesini istedi. Yemeğinin yenisi ile değiştirilmesini de kabul etmeyen şahıs, parasını aldıktan sonra lokantadan ayrıldı. İşletme sorumlusu bunun üzerine çalışanlar ile toplantı yaparak daha dikkatli olmaları konusunda onları uyardı. Daha sonra kamera kayıtları incelenmeye başladı. Güvenlik kamerasını izleyen işletme sahibi, gördüğü manzara karşısında şaşkına döndü. O anlar anbean güvenlik kamerasına yansırken, olay Kemal Sunal’ın rol aldığı Meraklı Köfteci filmindeki sahneyi akıllara getirdi. "Yemeğin değiştirilmesini bile kabul etmedi" İşletmenin sorumlusu Onur Armut, "Geçtiğimiz günlerde bir müşteri tepsi ile birlikte kasaya gelerek yemekte kıl çıktığını söyledi. Yemeği beğenmeyebilir, saygı duyarım ama bilerek kafasından kılı çekip yemeğin içine koyması ve ‘Paramı geri istiyorum, yoka polis çağırırım’ demesi hoş değil. Yemeğin değiştirilmesini bile kabul etmedi. Bunun üzerine müşterinin parasını geri iade ettik. Daha sonra ustalarla hijyen konusunda daha dikkatli olmaları için toplantı yaptık. Bütün ustalarımızda kolluklarından tutun, şapkalarına kadar tüm hijyen kurallarını zaten uyguluyoruz. Kimseyi bonesiz, maskesiz çalıştırmıyorum bile" dedi. "Hakkımı helal etmiyorum" Kamera kaydını izlediğinde şok olduğunu anlatan Onur Armut, "Müşterinin kafasından kılı çekip tepsiye koyduğunu gördüm. Kasiyerimize bile ‘Benim paramı geri verin’ diyerek sert üslupta da konuşuyor. Bu şekilde yapan çok kişi var. Esnaf olarak 100-200 TL için gerek yok diyoruz ama bu insanların bir daha yapmaması için deşifre etmek istedik. Ben susarsam, komşu esnaf susarsa zincirleme halka şeklinde bütün piyasada yer edinecekler. Buna müsaade etmiyorum, diğer işletmelerin de buna müsaade etmesini istemiyorum. Yemeği beğenmeyebilirsiniz, saygı duyarım. Gelip üslubunca kasaya bunu söylersin ve bir daha lokantama gelmezsin. Ama bilerek kılını yemeğin içine koyarsan beni, ustamı ve çalışanlarımı zan altına koymuş olursunuz. Ben buna müsaade etmem. Gerekirse soruşturma da açtıracağım. Hakkımı helal etmiyorum" diye konuştu.

Adana’da Alman Döneri Haber

Adana’da Alman Döneri

İbrahim Baysal Her şeyi farklı ve sıradışı olan Adana, dönerde de farkını ortaya koyuyor. Adana’da Barajyolu tarafında bulunan Avrupa Döner, ‘Alman Döneri’ yapıyor. Mekan işletmecilerinden Suphi Yılmaz, bu dönerin nasıl yapıldığı ve bu fikrin nasıl akıllarına geldiğiyle ilgili bilgiler verdi. Suphi Yılmaz, yıllardır Almanya’da yaşadıklarını ve bu işe orada başladıklarını bildirdi. Yılmaz, Almanya’da yaşadıkları uzun bir süre boyunca bu işi yaptıklarını ve orda bu dönerin çok sevildiğini belirtti. Yılmaz, “Ablam ve kuzenimle ortak olarak işletiyoruz burayı. Almanya’daydı onlar da. Sonrasında Türkiye’ye dönme fikrimiz oluştu. Biz de bu işi gelip bir de burada yapmak istedik ve bu fikirle beraber iş yerimizi açtık. Alman dönerini orada ablamlarla yapıyorduk ve dönünce de bildiğimiz işi yapmak istedik. Biz yıllardır bu işi yapıyoruz ve bunu bir de bildiğimiz yerde yapmak istedik. Adana’ya yeni bir tat getirmek istedik” dedi. “ADANA HALKININ DAHA DA SEVECEĞİ ŞEKİLDE YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ” Menülerinde farklı birçok döner çeşidi bulunan Yılmaz, bunu daha da çeşitlendirmek istediklerini söyledi ve “Yaptığımız dönerlerde normal dönerlerden farklı olarak kendi soslarımızdan kullanıyoruz. Çok yaygın olmadığı için insanlar genelde şaşırıyorlar ama yediklerinde genellikle beğeniyorlar. Burayı daha yeni açtık, çok uzun bir süre olmadı. Kendimizi biraz daha geliştirmeyi amaçlıyoruz. Alman döneri olarak geçiyor ama oradakinden daha farklı, Adana halkının daha da seveceği şekilde yapmaya çalışıyoruz. Hem yerelden kaçmamaya hem de bir yenilik getirmeye çalışıyoruz. Bazı insanlara çok tuhaf geliyor ve bazen yemek istemeyen olabiliyor. Ama tadına bakınca tepkiler değişiyor” ifadelerine yer verdi. ALMAN DÖNERİ NASIL YAPILIR? Yılmaz, Alman dönerinin yapılışını şu şekilde açıkladı: “Bir kere Alman dönerinde en başta ekmek farkı oluyor. Alman dönerinde bildiğimiz döner için kullanılan ekmeği kullanmıyoruz. Ayrıca normal dönerden farklı olarak kapalı değil, ekmeğin arası açık bir şekilde sunuluyor. Yerele biraz daha indirgemek, adapte etmek adına pideye benzeyen ekmeklerde kapalı olarak da sunduğumuz döner seçeneğimiz mevcut. Orijinal, açık olarak hazırladığımız dönerimizde öncelikle ekmeği kızartıyoruz. Sonrasında özel soslarımızı sürüyoruz. Daha sonrasında da salatamızı koyuyoruz, tavuğumuzu da üzerine yerleştiriyoruz ve yine kendimizin özel olarak hazırladığı yoğurtlu sosumuzu, mayonezimizi ve acı sosumuzu da ilave ediyoruz, son dokunuş olarak da üzerine sumağımızı serpiştiriyoruz. En son olarak da müşterimize dönerimizi sunuyoruz.”

Festival ateşi yakıldı Haber

Festival ateşi yakıldı

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER)- Merkez Park içerisinde düzenlenen 7. Uluslararası Adana Lezzet Festivali ilk günden on birlerce kişiye ev sahipliği yaptı. Festival kortej yürüyüşü ile başladı. Park içerisinde gerçekleşen yürüyüşün ardından tören düzenlendi. Törende konuşan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, festivalin Cumhuriyet'in 100. yılına denk gelmesinin büyük bir anlam taşıdığını söyledi.  Adana'nın tarihi ve kültürel bir zenginliğe sahip olduğuna dikkat çeken Köşger, Adana'nın binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan, bereketli ovaları ve zengin tarihiyle önemli bir merkez olduğunu aktardı. Vali Köşger, festivalin, bu toprakların binlerce yıllık medeniyetini ve lezzetini temsil ettiğini ifade etti. Köşger, Adana'nın bu lezzetlerle dolu tarihinin, birçok medeniyetin izlerini taşıdığını belirterek, festivalin bu zengin mirası yansıttığını dile getirdi. Depremin ve pandeminin ardından festivalin yapılması konusundaki tereddütleri paylaşan Vali Köşger, “Hayatın devam etmekte olduğunu ve insanın hele hele bir Türklerin her zaman düştüğümüz yerden kalkmasını bilen bir millet olduğumuzu herkese göstermemiz gerektiğini en başarılı Adanalıların bunu yapması gerektiğini söyledim ve faaliyete hemen başladı arkadaşlar. Bir ay içinde güzel organizasyon ortaya çıktı. Bu muazzam organizasyona emek veren, katkı sunan herkese, yerel yönetimlerimize, kamu kurum kuruluşlarımıza, siyasilerimize, herkese teşekkür ediyorum. Şükranlarımı sunuyorum.  Hayatın devam ettiğini ve Türk milletinin her zaman düştüğü yerden kalkmasını bildiğini ifade eden Köşger, festivalin faaliyete geçirilmesi gerektiğini belirtti. Adana'nın lezzet festivalinin, turizmin önemli bir parçası olabileceğini vurgulayan Köşger, bu festivalin Adana'yı gastronomi şehri yapma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Köşger, “Adana'yı Adana lezzetini dünyaya tanıtmak için, Türkiye'ye tanıtmak için hepsi seferber alın teri yakıştılar, akıl teri akıttılar. Sağ olsunlar, var olsunlar. Burası aslında Adana'nın üç yüz altmış beş gün lezzet festivali. Ve Adana'nın bütün sokaklarında, bütün işletme Lezzetin damak çatan damak çatlatan lezzetlerin zirvesini yaşıyorsunuz. Ancak bizim turizmden turizmi daha organize bir şekilde yapmak için yapmamız gereken Üstesinden gelmemiz gereken, başarmamız gereken bazı hususlar var. Cebine belli bir parayı koyan insan bir yerlere gidiyor. Ne için gidiyor? Birkaç amaç için. Turizm işte inanç turizmi de olsa, kültür turizmi de olsa diğer yaz, plaj turizmi de olsa, tarih turizmi de olsa yeni yerlere gidiyor” şeklinde konuştu. Turistlerin, yeni lezzetler deneme arzusunun turizmin önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Vali Köşger, Adana'nın turizmini lezzet odaklı olarak geliştirmenin doğru bir strateji olduğunu ifade etti. Adana'nın gastronomi şehri olması gerektiğini vurguladı ve bu unvanın Adana'nın lezzetlerini dünyaya tanıtmak için büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Adana ve çevresindeki şehirlerin turizm potansiyelini bir bütün olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Adana'nın turizm potansiyelini daha fazla değerlendirmek ve bu şehri turistler için daha cazip hale getirmek için, Adana'yı gastronomi şehri olarak tanıtmak istediklerini söyleyen Vali Köşger, Adana'nın yanı sıra Hatay, Gaziantep ve Kahramanmaraş gibi bölgeleri de gastronomi turizmi açısından birleştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Son olarak, Adana'nın sadece lezzetleriyle değil aynı zamanda güler yüzlü insanlarıyla da turistlere unutulmaz bir deneyim sunabileceğini vurgulayan Vali Köşger, 7. Adana Lezzet Festivali'nin hayırlı olmasını diledi ve katılımcılara teşekkürlerini iletti. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, festivalin yoğun bir katılımla başladığını belirtti. Başkan Karalar, festivalin Adana'nın gururu olacağını vurguladı. Adana'nın turizmin lokomotifi olacak bir festivali ağırladığı için duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Karalar, lezzet festivalinin Adana için büyük önem taşıdığını vurguladı. Karalar, ayrıca, 100. yıl coşkusunun yaşandığı bu dönemde, Cumhuriyet'in ilan edildiği Ekim ayının ayrı bir anlam taşıdığını ve bu sebeple Cumhuriyet'i bir kez daha kutladığını ifade etti. Depremin ardından yaşanan zorluklara ve pandeminin etkilerine dikkat çeken Karalar, esnafın bu süreçte mağduriyet yaşadığını ve festivalin bu dönemde büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Esnafın desteklenmesi için önemli adımlar atıldığını ve bu desteğin devam edeceğini ifade eden Karalar, festivale katılan esnafa hayırlı işler diledi. Başkan Karalar, Adana'nın tarih boyunca lezzetin ve tarımın bir merkezi olduğuna dikkat çekti ve Adanalı kadınların elinin lezzetli olduğunu vurgulayarak, bu lezzetlerin sadece malzeme değil, aynı zamanda el işçiliğiyle de mümkün olduğunu işaret etti. Dışarıdan gelen misafirlerin Adana'nın sıcaklığıyla karşılandığına aktaran Başkan Karalar, festivalin sadece lezzetleri tanıtmakla kalmayıp, aynı zamanda Adanalıların sıcak misafirperverliğini dünyaya gösterdiğini belirtti. Lezzet Festivali'nin büyüyerek her yıl daha muhteşem hale geldiğini ve turizme önemli katkılar sağladığını kaydeden Karalar, organizasyonun emek ve azmin bir sonucu olduğunu vurgulayarak, festivalin başarılı geçmesini diledi ve emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, Türk mutfağının zenginliklerini ve özellikle Adana mutfağının eşsiz lezzetlerini vurguladı. Kocaispir, “Bir yıl aradan sonra yeniden sizlerle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti öncelikle ifade etmek isterim. Öncelikle bu güzel festivali sadece Adana'mıza değil tüm Türkiye'mize mal eden valiliğimize şükranlarımızı sunuyorum. Artık tüm Türkiye’nin deyim yerindeyse iştahla beklediği lezzet Festivalimiz inşallah bugün başlıyor.  Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında festivalimizin yedinci yaşını kutluyoruz. Biz Adanalıyız ve bize göre Anadolu mutfağının en güzel lezzetleri Adana sofrasında. Tüm hemşerilerimiz ve misafirlerimiz üç gün boyunca sadece lezzetli yemek yemekle kalmayacak aynı zamanda bu kadim toprakların kültürünü, sanatını, havasını, suyunu ve konuk severliğini kısacası tüm güzelliklerin bir parçası olmanın keyfini yaşayacaklar” şeklinde konuştu.   Karbok ayak izini en aza indirmeyi ve sürdürülebilir gastronomi farkındalığını hayata geçireceklerini belirten Kocaispir ‘’ Bunun için festivalde kullanılacak tüm ürünleri kendi topraklarımızdan temin ediyoruz. Biz de Yüreğir Belediyesi olarak Çukurova'nın yani dünyanın en verimli topraklarının bereketini hayata geçirmek için çabasını gösterdiğimiz Biyobozunur Atık Göleti Projemize dört elle sarılıyoruz. Biyobozunur Atık Yönetimi Projesi ile sebze, meyve ve ağaç dalı atıklarını özenli bir karışımdan sonra kompost haline getirip verimli topraklar ile buluşturuyoruz. Böylece ovamızın verimini ve değerini korumayı amaçlıyoruz.  Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken tarihin bu dönüm noktasında Adana geçmişten aldığı ilham ve güç ile geleceğe inşallah umutla bakıyor. Lezzet festivalimizin yedincisinin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Katkı sunan tüm kişilere ve kurumlara şükranlarımızı sunuyorum. Hepimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Yücel Bayram, etkinliğin yoğun katılımla başladığını ve Cumhuriyetin 100. Yılın da daha iyi geçeceğine inandığını söyledi. Bugün Adana Lezzet Festivali’nin ilk gün olmasına rağmen çok yoğun olduğunu aktaran Bayram, “İnşallah Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında daha çok, daha iyi şekilde geçecek. Katılımcılarımızın da inşallah bereketli işleri olacak. Adana'nın bize sunduğu en büyük değer, mutfağımız. İnşallah bunu, tüm Türkiye'ye gelen ziyaretçilerimize, damak tatlarıyla ispat etmiş olacağız” dedi. Adana'nın köklü ve zengin mutfağının tarih boyunca hep geliştiğine vurgu yapan Bayram, “Türkiye'de yemek denince ilk akla gelen şehirlerden biridir Adana. Bu haklı gururu kimse inkar edemez. Bu noktada emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum" şeklinde konuştu. Etkinliğin başarısında emeği geçenlere teşekkürlerini ileten Başkan Bayram, Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, belediye başkanları ve sivil toplum örgütü temsilcilerine verdikleri destekler için teşekkür etti. Ayrıca, gastronomi belgesinin önemine dikkat çeken Bayram, bu alandaki çalışmaların devam edeceğini ve Adana'nın bu konuda büyük potansiyele sahip olduğunu belirtti. Başkan Bayram, Adana Ticaret Odası olarak Adana'nın mutfağını zenginleştirmek için her zaman destek olacaklarını belirterek, önümüzdeki yıllarda da gastronomi belgesi ve ziyaretleri düzenlemeyi planladıklarını sözlerine ekledi. Festivalin Adana için büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Bayram, festivalin Adana'nın tanıtımına büyük katkı sağlayacağına inandığını dile getirerek, katılımcılara bereketli ve keyifli bir festival geçirmelerini temenni etti.   Konuşmaların ardından festivalin sembolü olan mangal ateşi yakıldı.  Festival’de vatandaşlar her zaman olduğu gibi Adana kebabına yoğunluk gösterdi. Yerli ve yabancı turistlerin geldiği festival 8 Ekim tarihine kadar devam edecek.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.