Gürer: Emekli ve asgari ücretlinin kurbanlık alım gücü zayıfladı
Gürer: Emekli ve asgari ücretlinin kurbanlık alım gücü zayıfladı
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kurbanlık fiyatlarındaki artışı ve hayvancılık sektörünün karşılaştığı zorluklara değindi.
Haber Giriş Tarihi: 28.04.2025 11:02
Haber Güncellenme Tarihi: 28.04.2025 11:03
Kaynak:
BÜLTEN
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Kurban Bayramı öncesinde bölgedeki hayvancılık işletmelerini ziyaret ederek, kurban için ayrılan koyunların fiyatlarını yerinde inceledi. Gürer, "Farklı il ve bölgelerde kurban fiyatları özellikle nakliye ile yer değiştiren hayvanların maliyetini etkiliyor. Kurban pazarlarının büyük kentlerde kurulması ile fiyatlar belirginleşecek. Niğde gibi illerde bayram yaklaşınca doğrudan kurban satımı olan ağıllara vatandaş gelip hayvanını bakar, seçer, ayırtır ve ödemesini yapardı. Bu gelenek son yıllarda kaybolmaya başladı. Bugünlerde kurban alımına gelenler, besicilerin ifadelerine göre önceki dönemin aynı sürecine göre önemli ölçüde durağanlaşmış durumda” dedi.
"Emekli ve asgari ücretli kurbanlık alımında zorluk yaşıyor"
Gürer, emeklinin 14 bin lira ile asgari ücretlinin ise 22 bin lira ile küçükbaş hayvan alamayacağını belirterek, "Geçen seneye oranla bu sene alım gücü biraz daha zayıf. Burada emekli maaşına kurbanlık yok. 14.000 liraya, 15.000 liraya kurbanlık küçükbaşımız yok. En düşük fiyat 23.000 TL ile 27.000 TL bandında. Yani her vatandaşın alma olanağı kısıtlı. Geçen sene asgari ücrete bir kurbanlık neredeyse veriyorduk ama bu sene veremiyoruz" şeklinde konuştu.
Emeklinin 14 bin lira ile asgari ücretlinin ise 22 bin lira ile küçükbaş hayvan alamayacağını belirten Besici, "Geçen seneye oranla bu sene alım gücü biraz daha zayıf. Burada emekli maaşına kurbanlık yok. 14.000 liraya, 15.000 liraya kurbanlık küçükbaşımız yok. En düşük fiyat 23.000 TL ile 27.000 TL bandında. Yani her vatandaşın alma olanağı kısıtlı. Geçen sene asgari ücrete bir kurbanlık neredeyse veriyorduk ama bu sene veremiyoruz." dedi.
"Hayvancılığın zorluğu artan yem ve ahır giderlerinden kaynaklanıyor"
Ömer Fethi Gürer, "2020 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıkladığı kurban vekalet ücreti 800 liraydı. Bayram ikramiyesi 1.000 liraydı. O bayramın ikramiyesiyle emekli gidip bir tane kurban alabiliyordu. Bugün bayram ikramiyesi 4.000 TL. 4.000 liraya da emekli bu kurbanın neyini alabilir. Hayvancılığın en zor yönlerinden biri yem giderlerinin artışı. Ahır giderleri, mazot, elektrik, arpa, bunun yanında saman ve benzer giderlerle hayvancılık giderek zorlaşıyor" diye ifade etti.
Güçlü ailesi'nin 40 yıllık hayvancılık geleneği zorluklarla mücadele ediyor
Dededen toruna hayvancılığa devam eden, kurbanlık koyun ve dana besleyerek pazara sunan Güçlü, ailesinin 40 yıldır sürdürdüğü hayvancılık geleneğinin artık daha zorlaştığını aile fertleri ifade ederek şu ifadeleri kullandı: "Biz toplamda 40 yıldır hayvancılık yapıyoruz. Dedemden beridir. Ama bu yıllarda, son 2 yıldır hele hele daha da zorlaşarak geliyor. Sermaye yetmiyor. Artan sermayeye göre yem maliyetleri artıyor, elektrik maliyetleri artıyor, işçilik giderleri artıyor. Geçen sene bir hayvanın alışı 13.000-15.000 liraydı, bu sene 17.000-18.000 TL."
"Hayvancılığın desteklenmesi şart"
Büyükbaş hayvancılıkla ilgili yaşanan sorunları anlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer şunları söyledi: "Büyükbaş hayvancılıkta bir de 10-15 hayvan olan ahırlar hemen hemen hepsi boşalmış durumda. Büyükbaş hayvancılık artık belli sayıda, 100'ün üzerinde olan yerde var. Süt inekçiliği yapanlar da sütten para kazanamadığını söylüyorlar. Çünkü 17 lira 15 kuruşta Ulusal Süt Konseyi sütün fiyatını belirlemiş ama aracılar 13-14 liraya alıyor. Orada da bir sorun var. Küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi tavsiye ediliyor. 54 milyon Türkiye'de küçükbaş hayvan olmasına rağmen son dönemlerde küçükbaş hayvan fiyatlarında da, kesim fiyatlarında da artış var. Böyle olunca asgari ücretli, emekli, sabit gelirli, dar gelirli kurbanda da et görmesi biraz zor olacak. Türkiye'de 1940'larda 44 milyon hektar mera alanımız varken, şu anda mera alanımız 2001 sayımına göre 14 milyona gelmiş, hektar olarak. Şimdi bu son dönemde ne olduğunu bilmiyoruz. Çünkü meralar organize sanayiye açıldı. Bunun yanı sıra enerji, maden vesaire gibi işlemlerde mera alanlarını har vurup harman savurduk. Şimdi mera olmayınca hayvanlar kapalı alanda beslemek zorunda kalınıyor. Öyle olunca yem giderleri artıyor, ahır giderleri artıyor, çoban bulmakta sorun var, işçilik giderleri artıyor. Böylece 24 saat ilgilenmek zorunda olduğun hayvancılığın kendine özgü fedakarlık gerektiren alanı da var. Kolay değil. Yani hayvancılık çok zor bir iş. Dışarıdan görüldüğü gibi değil. Hastalığı var, aşısı var, bakımı var, doğumu var. Öyle olunca da hayvancılık yapanların dertleri artıyor. Bunun yanında büyükşehirlere gidip işçi olalım diyor. Kırsal boşalıyor, bunun yanında kırsal boşaldıkça büyükşehirde yaşayanların et, süt ve benzeri ürünlere erişimi problemli hale geliyor. Onun için hayvancılığın mutlak surette desteklenmesi lazım."
Desteklerin doğru verilmediğinden ve yem masraflarındaki artışa dikkat çeken besici Hanifi Güçlü, "Şu an hayvancılık için bizim aldığımız herhangi bir destek yok. Verilen destekler de zaten doğru değil. Yani geliştirilmiş meracılıkta eğer üretime geçilmezse, hayvancılık maliyetleri her geçen gün zaten artar. Yani esas olan yem gideri... Bugün geçen sene 450 lira olan bir çuval yem, bugün 750 lira. Yani otomatikman maliyet zaten iki katına kendi kendine geliyor. Hem meracılıktan zararımız var, hem de aldığımız ürünün fiyatı iki katına çıktığı için et fiyatının artması gayet normal. Kurban fiyatının artması da normal. Yap da diyemeyiz, yapınca sana şu kadar kar olur da diyemeyiz. İleriyi vadetmiyor. İleriyi vadetmiş olsa tabii ki herkese tavsiye ederiz, beraber yapmak için gayret veririz” şeklinde konuştu.
"Kendi yemini üretmeyen hayvancılık sürdüremez"
Ömer Fethi Gürer, "Genelde hayvancılık yapan mutlaka çiftçilik yapmak zorunda. Çünkü kendi yemini kendin üretmeyenin bu işi sürdürebildiği yok deniyor" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gürer: Emekli ve asgari ücretlinin kurbanlık alım gücü zayıfladı
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kurbanlık fiyatlarındaki artışı ve hayvancılık sektörünün karşılaştığı zorluklara değindi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Kurban Bayramı öncesinde bölgedeki hayvancılık işletmelerini ziyaret ederek, kurban için ayrılan koyunların fiyatlarını yerinde inceledi. Gürer, "Farklı il ve bölgelerde kurban fiyatları özellikle nakliye ile yer değiştiren hayvanların maliyetini etkiliyor. Kurban pazarlarının büyük kentlerde kurulması ile fiyatlar belirginleşecek. Niğde gibi illerde bayram yaklaşınca doğrudan kurban satımı olan ağıllara vatandaş gelip hayvanını bakar, seçer, ayırtır ve ödemesini yapardı. Bu gelenek son yıllarda kaybolmaya başladı. Bugünlerde kurban alımına gelenler, besicilerin ifadelerine göre önceki dönemin aynı sürecine göre önemli ölçüde durağanlaşmış durumda” dedi.
"Emekli ve asgari ücretli kurbanlık alımında zorluk yaşıyor"
Gürer, emeklinin 14 bin lira ile asgari ücretlinin ise 22 bin lira ile küçükbaş hayvan alamayacağını belirterek, "Geçen seneye oranla bu sene alım gücü biraz daha zayıf. Burada emekli maaşına kurbanlık yok. 14.000 liraya, 15.000 liraya kurbanlık küçükbaşımız yok. En düşük fiyat 23.000 TL ile 27.000 TL bandında. Yani her vatandaşın alma olanağı kısıtlı. Geçen sene asgari ücrete bir kurbanlık neredeyse veriyorduk ama bu sene veremiyoruz" şeklinde konuştu.
Emeklinin 14 bin lira ile asgari ücretlinin ise 22 bin lira ile küçükbaş hayvan alamayacağını belirten Besici, "Geçen seneye oranla bu sene alım gücü biraz daha zayıf. Burada emekli maaşına kurbanlık yok. 14.000 liraya, 15.000 liraya kurbanlık küçükbaşımız yok. En düşük fiyat 23.000 TL ile 27.000 TL bandında. Yani her vatandaşın alma olanağı kısıtlı. Geçen sene asgari ücrete bir kurbanlık neredeyse veriyorduk ama bu sene veremiyoruz." dedi.
"Hayvancılığın zorluğu artan yem ve ahır giderlerinden kaynaklanıyor"
Ömer Fethi Gürer, "2020 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıkladığı kurban vekalet ücreti 800 liraydı. Bayram ikramiyesi 1.000 liraydı. O bayramın ikramiyesiyle emekli gidip bir tane kurban alabiliyordu. Bugün bayram ikramiyesi 4.000 TL. 4.000 liraya da emekli bu kurbanın neyini alabilir. Hayvancılığın en zor yönlerinden biri yem giderlerinin artışı. Ahır giderleri, mazot, elektrik, arpa, bunun yanında saman ve benzer giderlerle hayvancılık giderek zorlaşıyor" diye ifade etti.
Güçlü ailesi'nin 40 yıllık hayvancılık geleneği zorluklarla mücadele ediyor
Dededen toruna hayvancılığa devam eden, kurbanlık koyun ve dana besleyerek pazara sunan Güçlü, ailesinin 40 yıldır sürdürdüğü hayvancılık geleneğinin artık daha zorlaştığını aile fertleri ifade ederek şu ifadeleri kullandı: "Biz toplamda 40 yıldır hayvancılık yapıyoruz. Dedemden beridir. Ama bu yıllarda, son 2 yıldır hele hele daha da zorlaşarak geliyor. Sermaye yetmiyor. Artan sermayeye göre yem maliyetleri artıyor, elektrik maliyetleri artıyor, işçilik giderleri artıyor. Geçen sene bir hayvanın alışı 13.000-15.000 liraydı, bu sene 17.000-18.000 TL."
"Hayvancılığın desteklenmesi şart"
Büyükbaş hayvancılıkla ilgili yaşanan sorunları anlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer şunları söyledi: "Büyükbaş hayvancılıkta bir de 10-15 hayvan olan ahırlar hemen hemen hepsi boşalmış durumda. Büyükbaş hayvancılık artık belli sayıda, 100'ün üzerinde olan yerde var. Süt inekçiliği yapanlar da sütten para kazanamadığını söylüyorlar. Çünkü 17 lira 15 kuruşta Ulusal Süt Konseyi sütün fiyatını belirlemiş ama aracılar 13-14 liraya alıyor. Orada da bir sorun var. Küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi tavsiye ediliyor. 54 milyon Türkiye'de küçükbaş hayvan olmasına rağmen son dönemlerde küçükbaş hayvan fiyatlarında da, kesim fiyatlarında da artış var. Böyle olunca asgari ücretli, emekli, sabit gelirli, dar gelirli kurbanda da et görmesi biraz zor olacak. Türkiye'de 1940'larda 44 milyon hektar mera alanımız varken, şu anda mera alanımız 2001 sayımına göre 14 milyona gelmiş, hektar olarak. Şimdi bu son dönemde ne olduğunu bilmiyoruz. Çünkü meralar organize sanayiye açıldı. Bunun yanı sıra enerji, maden vesaire gibi işlemlerde mera alanlarını har vurup harman savurduk. Şimdi mera olmayınca hayvanlar kapalı alanda beslemek zorunda kalınıyor. Öyle olunca yem giderleri artıyor, ahır giderleri artıyor, çoban bulmakta sorun var, işçilik giderleri artıyor. Böylece 24 saat ilgilenmek zorunda olduğun hayvancılığın kendine özgü fedakarlık gerektiren alanı da var. Kolay değil. Yani hayvancılık çok zor bir iş. Dışarıdan görüldüğü gibi değil. Hastalığı var, aşısı var, bakımı var, doğumu var. Öyle olunca da hayvancılık yapanların dertleri artıyor. Bunun yanında büyükşehirlere gidip işçi olalım diyor. Kırsal boşalıyor, bunun yanında kırsal boşaldıkça büyükşehirde yaşayanların et, süt ve benzeri ürünlere erişimi problemli hale geliyor. Onun için hayvancılığın mutlak surette desteklenmesi lazım."
Desteklerin doğru verilmediğinden ve yem masraflarındaki artışa dikkat çeken besici Hanifi Güçlü, "Şu an hayvancılık için bizim aldığımız herhangi bir destek yok. Verilen destekler de zaten doğru değil. Yani geliştirilmiş meracılıkta eğer üretime geçilmezse, hayvancılık maliyetleri her geçen gün zaten artar. Yani esas olan yem gideri... Bugün geçen sene 450 lira olan bir çuval yem, bugün 750 lira. Yani otomatikman maliyet zaten iki katına kendi kendine geliyor. Hem meracılıktan zararımız var, hem de aldığımız ürünün fiyatı iki katına çıktığı için et fiyatının artması gayet normal. Kurban fiyatının artması da normal. Yap da diyemeyiz, yapınca sana şu kadar kar olur da diyemeyiz. İleriyi vadetmiyor. İleriyi vadetmiş olsa tabii ki herkese tavsiye ederiz, beraber yapmak için gayret veririz” şeklinde konuştu.
"Kendi yemini üretmeyen hayvancılık sürdüremez"
Ömer Fethi Gürer, "Genelde hayvancılık yapan mutlaka çiftçilik yapmak zorunda. Çünkü kendi yemini kendin üretmeyenin bu işi sürdürebildiği yok deniyor" dedi.
Kaynak: BÜLTEN
Müge Anlı’da Mehmet Çetin ve 8 Yaşındaki Arda vakasında son dakika gelişmesi!
4-C sınıfında renkli mezuniyet coşkusu
Finlandiya’da okulda dehşet: 16 yaşındaki öğrenci 3 kız öğrenciyi bıçakladı
Kabine toplantısı ne zaman? Kurban Bayramı tatili 9 gün mü olacak?
19 Mayıs Doğa Koleji’nde bir başka kutlandı!
SON HABERLER
Ordu’da boğulma tehlikesi geçiren öğrencilerden biri hayatını kaybetti
Ordu’nun Altınordu ilçesinde, 7 Mayıs dolayısıyla denize giren üç lise öğrencisinden biri, rip akıntısına kapılarak boğulma tehlikesi geçirdi. Olayda, öğrencilerden 17 yaşındaki Orhan Kadirhan Bilkay hayatını kaybetti.
Adana’da vahşet sonrası intihar eden Engin Yüce’nin mektubu ortaya çıktı: “Hayatımı mahvettiler”
Adana'da sevgilisini öldürüp intihar eden Engin Yüce’nin bıraktığı 6 sayfalık mektup ortaya çıktı. Mektupta kendini savunarak, "Beni cani katil olarak görmeyin" dedi. Emniyet, olayla ilgili soruşturma başlattı.
ABD Dışişleri Bakanı Rubio’dan Suriye uyarısı: “Ülke haftalar içinde bölünebilir”
ABD Senatosu’nda konuşan Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye’deki geçiş hükümetinin büyük bir çöküşün ve iç savaşın eşiğinde olduğunu söyledi. Rubio, ülkenin birkaç hafta içinde bölünebileceği uyarısında bulundu.