SON DAKİKA
Hava Durumu

CHP Niğde Milletvekili Gürer çalışma hayatındaki güncel sorunların çözülmesini istedi

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kamu işçilerinin toplu sözleşmesinden asgari ücretin yetersizliğine, taşeron işçilerin kadro sorunundan emeklilikteki adaletsizliklere kadar çalışma hayatının kritik sorunlarını TBMM’de dile getirdi. Gürer, işçi haklarının korunması ve ekonomik koşullara uygun düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 16.05.2025 10:03
Haber Güncellenme Tarihi: 16.05.2025 10:03
Kaynak: BÜLTEN
CHP Niğde Milletvekili Gürer çalışma hayatındaki güncel sorunların çözülmesini istedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de yaptığı açıklama da çalışma yaşamındaki güncel sorunlara dikkat çekerek değerlendirmelerde bulundu. Gürer, kamu işçilerinin toplu sözleşme sürecinin bir an önce işçi taleplerine uygun belirlenmesi, asgari ücretin yetersizliği, taşeron işçilerin mağduriyetlerinden emekli maaşlarının düşük seviyesine kadar konuları ele aldı.

Taşeron işçiler kadroya alınmadan toplu sözleşme tam olmaz”

Ömer Fethi Gürer, "600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolü devam ediyor. Ancak işçiler, enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle ciddi bir alım gücü kaybı yaşıyor. Bu nedenle ücret artışları mutlaka iyileştirici olmalı ve sendikaların talepleri dikkate alınmalıdır. Yapılacak olan protokol dahilinde kamu işçilerinin mutlak surette iyileştirici ve sendikaların da önerdiği bir artışın sağlanacağı bir süreç yaratılmalıdır. Ayrıca bu sözleşme sürecinde, kamuda kalan 696 sayılı kanun hükmünde kararnamenin kapsamı dışında tutulan taşeron işçilerin tamamı, çalıştıkları kurum kadrosuna alınmalıdır. Çünkü hizmet alım sözleşmesine takılan ya da halihazırda sürdürülen taşeron uygulamasıyla mağdur edilen binlerce işçi vardır. 696 sayılı KHK ile kamuda kadro kapsamı dışında bırakılan taşeron işçilerin tamamı kadroya alınmalı. Aynı işi yapmalarına rağmen ücret farklılıkları nedeniyle binlerce işçi mağduriyet yaşıyor” diye ifade etti.

 “22 Bin TL asgari ücretle geçinmek mümkün değil”

Asgari ücretin mevcut ekonomik koşullarda yetersiz olduğunu vurgulayan Gürer, 22.104 TL olarak belirlenen ücretle bir işçinin temel ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığını söyledi. Gürer, " asgari ücret 2024 yılında iktidar tarafından başladığı gibi yıl sonuna kadar artırılmadan sürdü. Ancak içinde bulunduğumuz koşullarda bu yıl bunun sürdürülebilirliği yok. Çünkü verilen asgari ücretle bir koyun dahi kurbanda işçilerimizin alabilmesi olası değil. Çarşı, pazar, gıda, konut, sağlık, giyim, ulaşım, eğitim, kültür ve sosyal yaşamla ilgili bir işçinin giderleri esas alındığında, halihazırda uygulanan 22.104 liralık asgari ücretle geçim sağlamak olası değil. Bu nedenle temmuz ayında mutlak surette asgari ücretin enflasyon da dikkate alınarak artırılması gerekir. Bu surette en azından çalışanların neredeyse genel ücrete dönen, aslında en düşük ücret olması gereken asgari ücretin alım gücü artırılarak, insanca yaşam koşullarında hayat sürdürmelerine katkı sağlanabilir. Asgari ücret geçmişte sendikaların geniş üye yapısıyla bir taban ücretti. Günümüzde, özellikle özel sektörde bu ücret tamamen uygulanan ücrete dönüştü. İşverenlerle yaptığımız görüşmelerde, onlar da asgari ücretin yanı sıra uygulanan vergilerle ilgili değerlendirme yapıyorlar. Asgari ücrette işverenin yükünü mevcut iktidar önemli ölçüde üstleniyor. Bu doğru bir uygulama; işverene de desteğin sağlanması gerekir. Ama işçinin içinde bulunduğu koşullar işverenlerden daha zor. Buna rağmen, işveren diyor ki artan vergi yükünün yanı sıra uygulamadaki düzenlemeler ve faiz nedeniyle artık biz de dayanamıyoruz. Bunun için Çin'den Mısır'a kadar fabrikalarını taşıyanlar var. Bu da Türkiye'de yeni bir işsizlik dalgasının önünü açıyor. İktidarın bu noktada yapması gereken düzenlemeleri sağlaması ihtiyaçtır. İşçilerin hakları korunurken, işverenin de faiz karşısında yaşadığı sorunlara duyarlı olunması şarttır. Çünkü son dönemlerde bu faizden dolayı bazı iş insanlarının kamuoyuyla paylaştıkları tepkiler yansıyor. Ama esas olan, işçinin içinde bulunduğu koşullarda yaşadığı sorunlara öncelikli çözüm üretilmesidir” şeklinde konuştu.

“Staj ve çırak mağdurlarının sorunları çözülmeli”

Ömer Fethi Gürer, staj ve çıraklık dönemlerinin emeklilikte sigorta başlangıcı olarak sayılmamasına da değinerek şunları söyledi: " Staj ve çırak mağdurları dün de ziyaretime geldiler. İşe başladıkları gün ellerine sigorta kartı veriliyor; ancak 18 yaşından önce çalıştıkları süre yaşlılık için emekliliğe esas kabul edilmiyor. TÜİK ise bunları sayarken genç işçi sayıp Türkiye’de işsizliği düşük gösteriyor. Bakanlık ise bunları öğrenci diyerek emekliliğe esas yaşlılık sigortasının staja veya çıraklığa başladıkları günü saymıyor. Geriye dönük, geçmişte 18 yaş altı işe başlamış olanlar dahil tamamını kapsayan prim ödemelerinin düzenlenmesi ve onların emekliliğine esas sigorta kartı ellerine geçtiği günün tarih alınması sağlanmalıdır. Staj ve çırak mağdurlarının sorunları çözülmelidir.”

“2008’deki Aylık bağlama oranı düzenlemesi emekliyi zorladı”

EYT yasasının ardından ortaya çıkan mağduriyetlere de dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, " EYT yasasıyla ortaya çıkan emeklilikte adalete takılanlar ve kademeli geçiş talebiyle platform oluşturanların istekleri de dikkate alınmalıdır. Bir günle 17 yıl kaybedenler için emeklilikle ilgili düzenleme sağlanmalı ve mağduriyetleri ortadan kaldırılarak hakkaniyetli bir emeklilik sistemi getirilmelidir. 2008 yılında aylık bağlama oranının AKP döneminde %70’lerden %30’lara kadar düşürülmesiyle ortaya çıkan sorun, emekli olmayı da emekli yaşamayı da zorlaştırmıştır. Bu katsayı ile ilgili düzenleme sağlanmalı ve emeklilerin erişimle ilgili sorunları ortadan kaldırılmalıdır. İşçimizin, emeklimizin, taşeronda kalanların, staj ve çırak mağdurlarının ve emeklilikte adalet arayanların yaşadıkları sorunlar çözülmelidir. Oysa meclise getirilen kanun tekliflerinin çoğunluğu, Anayasa Mahkemesi’nin iptallerinden oluşan ve halkın geniş kesimlerinin sorunlarını içermeyen düzenlemelerden ibarettir. Siyasi iktidarı, çalışma yaşamının içinde bulunduğu zor koşulları dikkate alarak gerekli düzenlemeleri yapmaya çağırıyorum. Kamu işçilerinin bir an önce sözleşmelerini gerçekleştirmeleri, asgari ücretle ilgili temmuz ayında en azından enflasyonu dikkate alarak artış sağlanması ve emeklilerin maaşlarının da asgari ücret düzeyine çıkarılması gereklidir. AKP döneminde emekliyle asgari ücretli, kurban dahi alamaz hale düşürüldü. Muhafazakârım diyen bir parti, bayramların bile insanların ağız tadıyla yaşanmasının önünde set oluşturuyor. Bir an önce bu konularda düzenlemeler ihtiyaçtır” diye ifade etti.

Kaynak: BÜLTEN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.