Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Gediz Deltası’nın güney kıyılarında bir araya gelen doğa gönüllüleri ve uzmanlar, bu eşsiz alanın ekosisteminin korunması için çağrıda bulunarak flamingo ve tepeli pelikan gibi sembol kuş türlerini yerinde gözlemledi.
Haber Giriş Tarihi: 09.12.2025 11:36
Haber Güncellenme Tarihi: 09.12.2025 11:42
Muhabir:
ALİ GÜRELİ
Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olarak kabul edilen Gediz Deltası’nda, doğa koruma çalışmaları kapsamında anlamlı bir buluşma gerçekleşti. Doğal Sit Alanı ve Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile koruma altında bulunan deltanın güney kıyılarında bir araya gelen doğa gönüllüleri ve uzmanlar, bölgeyi daha yakından tanıma fırsatı buldu.
Etkinlik boyunca Gediz Deltası’nın sahip olduğu zengin biyolojik çeşitlilik, yaban hayatı ve eşsiz habitat yapısı üzerine bilgiler paylaşıldı. Katılımcılar, flamingo ve tepeli pelikan gibi deltaya özgü sembol kuş türlerinin üreme döngülerine ilişkin sunumları ilgiyle takip etti. Bunun yanı sıra, bölgede yürütülmesi planlanan restorasyon faaliyetleri ve geçmişten günümüze devam eden savunuculuk çalışmalarının deltaya sağladığı katkılar da aktarıldı. Uzmanlar, bu kıymetli doğal alanın geleceğinin ancak ortak çabalarla güvence altına alınabileceğinin altını çizdi.
Kuş gözlem yürüyüşü sırasında katılımcılar, kervançulluğu, kızılbacak, dere düdükçünü, yalı çapkını, flamingo ve tepeli pelikan gibi pek çok kuş türünü gözlemleme fırsatı buldu. Renkli anlara sahne olan gözlem etkinliği, doğaseverlerden tam not aldı.
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, deltaya sahip çıkmanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Gediz Deltası, İzmir’in yanı başında nefes olan bir doğa hazinesidir. Burada yaşayan tüm canlılarla birlikte bu ekosistemin korunması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu mücadele, ancak hep birlikte olursak başarıya ulaşabilir. Doğayı koruma yolunda yanımızda olan tüm katılımcılara teşekkür ediyoruz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kuşların izinde farkındalık buluşması
Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Gediz Deltası’nın güney kıyılarında bir araya gelen doğa gönüllüleri ve uzmanlar, bu eşsiz alanın ekosisteminin korunması için çağrıda bulunarak flamingo ve tepeli pelikan gibi sembol kuş türlerini yerinde gözlemledi.
Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olarak kabul edilen Gediz Deltası’nda, doğa koruma çalışmaları kapsamında anlamlı bir buluşma gerçekleşti. Doğal Sit Alanı ve Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile koruma altında bulunan deltanın güney kıyılarında bir araya gelen doğa gönüllüleri ve uzmanlar, bölgeyi daha yakından tanıma fırsatı buldu.
Etkinlik boyunca Gediz Deltası’nın sahip olduğu zengin biyolojik çeşitlilik, yaban hayatı ve eşsiz habitat yapısı üzerine bilgiler paylaşıldı. Katılımcılar, flamingo ve tepeli pelikan gibi deltaya özgü sembol kuş türlerinin üreme döngülerine ilişkin sunumları ilgiyle takip etti. Bunun yanı sıra, bölgede yürütülmesi planlanan restorasyon faaliyetleri ve geçmişten günümüze devam eden savunuculuk çalışmalarının deltaya sağladığı katkılar da aktarıldı. Uzmanlar, bu kıymetli doğal alanın geleceğinin ancak ortak çabalarla güvence altına alınabileceğinin altını çizdi.
Kuş gözlem yürüyüşü sırasında katılımcılar, kervançulluğu, kızılbacak, dere düdükçünü, yalı çapkını, flamingo ve tepeli pelikan gibi pek çok kuş türünü gözlemleme fırsatı buldu. Renkli anlara sahne olan gözlem etkinliği, doğaseverlerden tam not aldı.
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, deltaya sahip çıkmanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Gediz Deltası, İzmir’in yanı başında nefes olan bir doğa hazinesidir. Burada yaşayan tüm canlılarla birlikte bu ekosistemin korunması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu mücadele, ancak hep birlikte olursak başarıya ulaşabilir. Doğayı koruma yolunda yanımızda olan tüm katılımcılara teşekkür ediyoruz.”
Kaynak: ALİ GÜRELİ